Ekosistem Servisleri

Toplumun sağlıklı olarak yaşamına devamı, toprak ve su ekosistemlerinin verdiği hizmetlere ve bu hizmetlerin sürdürülebilirliğine ciddi anlamda bağımlıdır. Ancak artan antropojenik baskılar ekosistemler ve ekosistemin işlevlerinin sürdürülebilirliği üzerine önemli düzeyde etki yapmaktadır. Bu sorunlarla mücadele etmek için FAO, OECD, UNEP gibi birçok uluslararası kuruluş tarafından ekosistem yaklaşımı önerilmiştir. Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesinde ekosistem yaklaşımını insanlar için ekosistem servislerini korumada ekosistemlerin uygun şekilde yönetilmelerinin önemini vurgulamıştır. Milenyum Ekosistem Değerlendirmesi (MEA, 2005) de ekosistem değişiminin insan refahına etkilerini değerlendirmek amacıyla bu ilkeyi bir Ekosistem Servisleri çerçevesine dönüştürmüştür. Bu çerçeveye göre, (i) tedarik servisleri (insanlar için doğrudan veya dolaylı yiyecek; tatlı su, odun, lif ve yakıt tedariki); (ii) düzenleme ve bakım servisleri (su akışının, suyun arıtılmasının, iklim, sel, erozyon, tozlaşma ve hastalıklar gibi biyolojik işlemlerin düzenlenmesi); (iii) kültürel servisler (estetik, manevi, eğitim ve eğlence); ve (iv) destekleyici servisler (besin döngüsü, üretim, yaşam alanı, biyolojik çeşitlilik) olmak üzere 4 kategoride sınıflandırılmaktadır (MEA, 2005). Doğal ve yönetilen ekosistemde yer alan topraklar, toprak fonksiyonları olarak da adlandırılan çok sayıda fonksiyon üreten kritik ve dinamik üç boyutlu bir düzenleyici sistemdir. Sağlıklı topraklar, gıda, biyoenerji, lif, yem ve diğer ürünlere yönelik çeşitli ihtiyaçların karşılanması ve dünyanın tüm bölgelerinde birden fazla ekosistem servisinin sağlanabilmesinin temini için temel ön koşuldur (FAO, 2015).

Toprakların oluşumu, dağılımı ve diğer birçok özellikleri hakkında oldukça fazla bilgimiz olmasına karşın toprak fonksiyonları ve toprak ekosistem servisleri konusundaki bilgi birikimimiz yeterli değildir. Tarımsal üretim amaçlı arazi kullanımının her geçen gün artıyor olması, ekosistem servislerinin sürdürülebilir bir şekilde sağlanmasında tarımsal ekosistemlerin etkinliğini arttırmaktadır. Ekosistem servislerinin değerlendirmesi ile ilgili çoğu çalışmada, toprak bileşeni ya dikkate alınmamış ya da zayıf bir şekilde tanımlanmış veya çok genelleştirilmiştir (Adhikari ve Hartemink, 2016). Hewitt vd. (2015), ekosistem servisleri çalışmalarında ve politika düzeyindeki kararlarda bugüne kadar toprağın gözden kaçan önemli bir bileşen olduğunu vurgulamışlardır. Son dönemde ülkemizde tarımsal üretimde yaşanan sıkıntılar, toprakların bir ülkenin ekonomik statüsünün önemli belirleyicilerinden biri olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu nedenle ekosistem servisleri çerçevelerine, politika ve karar alma süreçlerine toprak bileşeninin dahil edilmesi zorunludur. Toprak, çok işlevli, dinamik ve karmaşık bir ekosistem olarak hizmet veren doğal bir varlıktır. Toprakların ekosistem servislerini gerçekleştirme kapasitesi, büyük ölçüde toprak fonksiyonları tarafından belirlenir. Temel toprak fonksiyonları, genel olarak tedarik etme, düzenleme, destekleme ve kültürel hizmetler olarak sınıflandırılan ekosistem hizmetlerine atfedilebilir. Bu nedenle, toprakların sadece ürünlerin geliştiği bir ortam değil, aynı zamanda su arıtma, karbon tutma, besin döngüsü ve biyolojik çeşitlilik için habitatların sağlanması gibi diğer temel ekosistem hizmetlerini de desteklediklerine dair geniş bir anlayış vardır (Bünemann vd., 2018). Toprak sağlığının değerlendirilmesi için bütünsel bir yaklaşım, dünyadaki gıda üretimini güvence altına almak gibi toprak kaynaklarının fonksiyonlarını sürdürülebilir bir biçimde yerine getirebilmeleri için son derece önemlidir. Toprak tarafından desteklenen ekosistem servisleri, toprak özelliklerine ve etkileşimlerine bağlıdır ve çoğunlukla toprakların kullanımı ve yönetimi ile ilgili uygulamalar tarafından etkilenirler. Bir ekosistem servisi; ekosistemin topluma sağladığı bir faydadır. Doğal olarak oluşan sulak ekosistemlerin tarımsal üretim amacı ile tahribi, iklim değişikliği, bitki ve hayvan türlerinin tükenmesi ile ekosistem servislerinin kaybına neden olmaktadır. Bu nedenle de toprakla ilgili ekosistem servislerini anlamak, toprağın fonksiyonları üzerine olan tehditlerin azaltılması veya önlenmesi için uygulanan sürdürülebilir toprak amenajmanı kararlarını desteklemek adına önemli hale gelmiştir.

MEA, 2005